Empati ve Empati Geliştirmenin Önemi

Empati Nedir?

Empati, başka bir insanın veya hayvanın duygularına ve ihtiyaçlarına dair bir his ve farkındalığa sahip olmaktır. Sağlıklı ilişkiler kurmak ve geliştirmek için çok önemlidir. Empati geliştirmek, kişilerin duygu, davranış ve düşüncelerine tüm açılardan bakmamıza ve yargılamadan anlamamıza yardımcı olabilir. Empatik bir kişi hoşgörülü ve ilgili olarak algılanırken, empati göstermeyen biri genellikle soğuk ve bencil olarak görülebilir.

Empati Geliştirmek Neden Önemlidir?

Empati başkalarıyla işbirliği yapmamıza, arkadaşlıklar kurmamıza, ahlaki kararlar vermemize, başkalarının zorbalığa uğradığını gördüğümüzde müdahale etmemize, onları daha aktif ve etkin bir şekilde dinlememize yardımcı olur. Araştırma sonuçlarına göre, çevremizdekilerin ihtiyaçlarını daha iyi anlamak, sosyal bağlantılarımızı ve iletişim becerilerimizi geliştirerek bağlı ve ait hissetmek mutlulukla bağlantılıdır.

Başkalarına bağlı olmak zihinsel sağlığımız için de iyidir. Araştırmalar, başkalarına bağlı hissedenlerin anksiyete ve depresyon seviyelerinin daha düşük olduğunu ve yaşadıkları sorunlarla daha kolay başedebildiklerini göstermektedir.

Empati kurabilen insanlar, öfke gibi negatif duygularının da farkında ve iyi yönetebilen insanlardır. Duygusal zekaları gelişmiştir. Bu da yine sosyal bağlantılara ve ilişkilere yansıyacağından özgüven, özsaygı ve özdeğer ile doğrudan bağlantılıdır. Empati kurma sıfatı yoğun olan insanlar, duyarlı, hassas, sevgi ve şefkati dolu insanlardır.

Empatik olmak sadece bireysel olarak değil, bir ekibin parçası olarak da başkalarıyla iyi iletişim kurma kapasitemizi geliştirir. Başkalarına etkili bir şekilde liderlik etmenize, ilham vermenize ve daha şefkatli ilişkiler geliştirmenize yardımcı olacaktır.

Çocuklar empatiyi nasıl geliştirir?

Araştırmalar empatinin kısmen doğuştan geldiğini kısmen de öğrenildiğini göstermektedir. Bu nedenle, doğru empati düzeyini bulmak bilgi ve pratik gerektirebilir. Öfke kontrolü sağlayabilmek; öz farkındalık kazanmak; kendi duygularını ve başkalarının duygularını fark edebilmek; sosyal becerileri, öz-saygıyı, iletişim becerilerini geliştirmek; etkili ve doğru dinlemeyi, dinlerken doğru sorular sormayı, merak duygusunu geliştirmeyi, sabrı, hoşgörüyü öğretmek; haz odaklı olmayan çocuklar yetiştirmek, kazanılması gereken en önemli beceri ve niteliklerdir.

Araştırmalar empatiyi teşvik eden ve modelleyen ebeveynlerin daha empatik çocuklar yetiştirdiğini göstermektedir. Bu da gösteriyor ki öncelikle ebeveynlik becerilerini, gerek kitaplarla, gerek uzman desteği alarak geliştirmek, gerekiyorsa kendi terapi sürecinden geçmek önemli. Bu yolla doğru ve sağlıklı iletişimi, sosyal ve duygusal zekayı geliştirmek konusunda yeni ve faydalı şeyleri uygulamalı olarak öğrendiğinizde, modellemek de çok daha kolay olacaktır. Siz ne iseniz çocuğunuz da o dur.

Empati ve sempati arasındaki fark nedir?

Empati, bir duyguyu gerçekten dinlediğinizde ve bir an için o duyguyla ilişki kurmaya çalıştığınızda ve o kişinin duygularını anladığınızı ilettiğinizde ortaya çıkar. Diğer kişinin duygularını paylaşmayı içerir. Kişiyle bağlantı kurmaya çalışırsınız. Kişinin bu duygulara sahip olmasının normal olduğunu bilmesini sağlayan doğrulayıcı ifadeler sunarsınız.

Oysa sempati, biri için üzülmeye ve hatta potansiyel olarak ona acımaya odaklanır. Sempati, bir başkası için endişe duymak ve onun daha mutlu veya daha iyi durumda olmasını istemektir. Kişinin durumuyla mutlaka bir ilişki kurmazsınız, ifadeleriniz o kişiyle aranıza biraz mesafe koyar.

Empatimizi artırabilir miyiz?

Araştırmalar, empatinin zaman içinde çoğu beceri gibi pratikle öğrenilebilen ve geliştirilebilen bir beceri olduğunu göstermektedir. Kendilerinden farklı insan gruplarıyla daha fazla zaman geçirenler, başkalarına karşı daha empatik bir bakış açısı benimseme eğilimindedir. Diğer araştırmalar, roman, öykü, hikaye okumanın kendimizi başkalarının yerine koyma becerisini geliştirmeye yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor.

Uzman bir psikolog yardımı ile, varsa öfke kontrol sorunlarınız üzerinde çalışmak, öz farkındalık geliştirmek, iletişim ve sosyal becerilerimizi güçlendirmek, çift/ilişki ve aile terapisi almak, empati becerilerimizi geliştirmeye yardımcı olacaktır.

İlişkilerde Empati

İlişkilerde empatiyi geliştirmek için öncelikle gerçekten dinlemeyi öğrenmek gerekir. Kendi düşüncelerimiz veya duygularımızla tepki vermeden, dikkatle, gerektiğinde açık uçlu sorular sorarak dinlemek. Böylece şimdiki anda kalabilir ve diğer kişiye duyulduğunu ve anlaşıldığını da hissettirmiş oluruz. Varsayımda, eleştiri ve yargılamalarda bulunmadan, nazik, bağlantı keşfetmeye ve derinleştirmeye çalışan sorularla dinlemek önemli ve öğrenilmesi gereken bir becerilerdir.

Bir eşe, akrabaya veya arkadaşa destek iletme becerisi, olumlu ilişkiler kurmak için çok önemlidir. Empati, başka bir kişiyle yakınlık kurmamızı, onlara duyulduklarını hissettirmemizi ve kelimeler ve beden dili aracılığıyla duygularını yansıtmamızı sağlar.

Araştırmalardan biliyoruz ki empati sadece ilişkileri güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda işbirliğini artırıyor, insanların affetmesine yardımcı oluyor, olumsuzluğu, saldırganlığı, öfkeyi ve yargılayıcı olmayı azaltıyor ve hatta fiziksel sağlığımızı iyileştiriyor.

Sağlıklı ilişkilerde insanlar, partnerlerinin zorluklarla veya kişisel mücadelelerle karşılaştıklarında onlarla empati kurmalarını beklerler. Ancak İyi zamanlarda da bir partnerle empati kurma yeteneği en az onun kadar önemli olabilir. Bir çalışmada, partnerin olumlu duygularına empati göstermenin, sadece olumsuz duygularına empati göstermeye kıyasla ilişki memnuniyeti açısından beş kat daha faydalı olduğu görülmüştür.

Empati Eksikliği ve Narsisizm

Birçok narsist bilişsel empatiye sahiptir ve becerilerini ve gizli manipülasyon taktiklerini narsist oyunlar oynamak ve diğer insanları manipüle etmek için kullanabilir, ancak genellikle başkalarının duygularını ve ihtiyaçlarını tanımak veya bunlarla özdeşleşmek konusunda isteksizdirler.

Beyinde merhameti düzenleyen birkaç bölge vardır. Bu bölgeler pişmanlık, empati, takdir ve minnettarlık gibi diğer insanlara yönelik olumlu duygu ve davranışları etkiler. Bu bölgelerdeki atipik örüntüler nedeniyle bazı bireyler diğer insanlarla etkileşimlerini farklı şekilde işlerler, bu da sosyal ipuçları ve empati ile ilgili sorunlara yol açar.

Örneğin, bu durum narsisizm ve narsistik kişilik bozukluğu hastaları için geçerlidir. Nöropsikolog Ronda Freeman’a göre, narsistler kendilerine karşı aşırı duyarlılığı ve başkalarına karşı duyarsızlığı yansıtan bir beyin modeline sahiptir. Bu, onların başkalarına karşı benmerkezci soğukluklarını, narsistik istismarlarını ve algılanan herhangi bir hafiflik veya eleştiriye karşı aşırı hassasiyetlerini açıklar.

Empati eksikliği narsisizm teşhisi için yeterli değildir, ancak kibir, yetki sahibi olma, manipülatif ve sömürücü olma gibi birçok narsisistik özelliğin temelini oluşturur. Öte yandan, empati eksikliği sınırda kişilik bozukluğu, otizm, bipolar bozukluk ve sosyopatinin yanı sıra düşük duygusal zeka, stres ve aleksitimi gibi sorunlarla da ilişkilendirilebilir. Empati eksikliği tam teşekküllü narsisistik kişilik bozukluğunun bir işareti değilse (bazı narsisistik özelliklere sahip olmaktan farklı olarak, kişi empatiyi öğrenebilir.

Empati Becerileri Yüksek Bir Kişiyseniz

Ebeveynleriniz veya eşiniz empatiden yoksun olduğunda, kendinizi önemsiz, umursanmamış ve sevilmemiş hissedebilirsiniz. İhtiyaçlarınıza ve duygularınıza önem verilmediğini düşünebilirsiniz. Konuşmalar sinir bozucudur, çünkü duyulduğunuzu, anlaşıldığınızı, görüldüğünüzü hissetmezsiniz.

Duygularımız kendimizin o kadar temel bir parçasıdır ki, sevdiklerimiz onlara veya ihtiyaçlarımıza uyum sağlamadığında, kendimizi yalnız ve onlardan kopuk hissederiz.

Çocuklukta bu duygular toksik utanca yol açabilir ve ebeveyniniz empatiden yoksun olduğunda benlik kavramınızı çarpıtabilir. Bu, daha sonra aynı şekilde hissettiğiniz ilişkilere yol açabilecek bir duygusal terk edilme travmasıdır. Daha iyi bir muameleyi hak ettiğinizi düşünmediğiniz için, empatiden yoksun bir partneri inkar etme ve tolere etme olasılığınız daha yüksektir. Kendinizi yargılayarak ya da sadece memnun etmek ve sevgi kazanmak için daha fazla çabalayarak davranışlarını rasyonalize edebilirsiniz. Bu durum güvensiz, kaygılı bir bağlanma tarzı yaratabilir.

Empati Eksikliğinin İşaretleri

Bir bireyin profilini çizmek için aşağıda değindiğim işaretler birlikte değerlendirilmelidir. Bir işaret empati kuramadığını göstermek için yetersiz olabilir, özellikle de sadece ara sıra görülüyorsa, diğer özellikler daha ciddidir. Empati yeteneğine sahip pek çok kişi bile savunmaya geçtiğinde ya da hararetli bir tartışmaya girdiğinde empati kuramaz ya da sizin bakış açınızı alamaz.

Çoğu durumda empati kuramamanın beyinden kaynaklandığını ve bilinçsiz olduğunu, kasıtlı olmadığını unutmayın. Kişi entelektüel olarak doğruyu yanlışı anlayabilse de, beyni onu daha çok kendine odaklı ve başkalarının duygu ve ihtiyaçlarına karşı duyarsız hale getirir. Empati ve şefkat eksikliğinin genellikle aşağıdaki şekillerde kendini gösterir.

  • Diğer insanların duygularını anlamakta zorlanma,
  • Kendi duygularını düzenleyememe
  • Duyguları için diğer insanları suçlama ve kendileri yerine diğer insanları kontrol etmeye çalışma
  • Diğer insanları dikkate almama, ihtiyaçları ve duyguları ile ilgilenmeme. İlişkide tek taraflı ve benmerkezcilik
  • Başkalarının veya hayvanların acılarına karşı kayıtsızlık
  • Güzel, iyi duyguları paylaşmama ya da yüzeysel geribildirimler
  • Sadece kendilerini önemseme – gurur duyabilecekleri fikirlerini uyguladığınız durumlar hariç.
  • Konuşmaları tekeline alma. Bu, size ilgi duymadıklarını veya duygularınızı tanımadıklarını gösterir. Genellikle kötü dinleyicilerdir. Güvensiz ya da narsist biri sizi kıskanabilir, sizinle rekabet edebilir, övgü ve teşviklerini esirgeyebilir.
  • Sınırlarınızı göz ardı etme, ihtiyaçlarınızı ve duygularınızı önemsememe.
  • İhtiyaçlarınızı ve duygularınızı göz ardı eden bir kişi uzlaşmaya motive olmayacaktır. İtirazınıza rağmen kararlar onların lehine olmalıdır. Kendi çıkarlarını sizin çıkarlarınızın ve ilişkinin refahının önüne koyarlar.
  • Sorumluluk almama ve insanları incittiği için pişmanlık duymama.
  • Asla veya nadiren özür dileme. Bazı narsistler özür diler, ancak bu, ihtiyaçlarının sizin tarafınızdan karşılanmasını sağlamak için bir manipülasyon olabilir. Samimi olup olmadıklarını anlayamayabilirsiniz.
  • Sosyal olarak başkaları üzerindeki olumsuz etkilerinin farkında olmama
  • Diğer insanları, onların duygularını ve sorunlarını dinlemeye karşı sabırsızlık ve isteksizlik. Başkalarının duygularını anlamadıkları ve önemsemedikleri için, başka bir kişinin duyguları ve talihsizliği genellikle önemsiz görülür ve bir rahatsızlık olarak ele alınır. Sizin duygularınızın ve sorunlarınızın -onları etkilemediği sürece- hiçbir önemi yoktur.
  • Diğer insanları sert bir şekilde eleştirme. Kendi ihtiyaç ve duygularını diğer insanlardan üstün tutan empati yoksunu kişiler, çevrelerini kendilerine uyacak şekilde kontrol etmeye çalışırlar. Diğer insanların kendi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde davranmasını isterler. Kendi rahatsızlıklarının sorumluluğunu almak yerine, diğer insanları suçlar ve iç kargaşalarını yatıştırmalarını beklerler.
  • Narsistler ve empatiden yoksun diğer agresif bireyler genellikle kin besler ve diğer insanları hataları veya zayıflıkları için affedemezler. İçsel utanç nedeniyle kendilerine karşı da aynı derecede katıdırlar, ancak bunu nadiren açığa vururlar. Onların gözünde birini affetmek aynı zamanda diğer kişiye güç verir ve kendilerini güvende hissetmek için ilişkilerinde kontrolü ve gücü ellerinde tutmak isterler.
  • Empatiden yoksun olan herkes insanları sömürmez, ancak empati eksikliği bunu yapmayı kolaylaştırır.
  • Davranışlarının ve başkalarına verdikleri zararın sorumluluğunu üstlenmek yerine, zarar verdikleri kişi de dahil olmak üzere başkalarını suçlarlar
  • Çocuklarının onlara borçlu olduğuna inanırlar. Bu durum özellikle çocuklarını nesne olarak gören ve onlardan kendi ihtiyaçlarını karşılamalarını bekleyen narsistler için geçerlidir.

Empatinin Dezavantajları

Başka insanların duygularına ve ihtiyaçlarına dair bir his ve farkındalığa sahip olmak, eleştirmeden, yargılamadan anlamaya çalışmak, duyguları paylaşmak faydalı olsa da, bireyi kendi ihtiyaçlarına karşı körleştirebilir ve hatta kendisinden faydalanmak isteyenlere karşı savunmasız hale getirebilir. Empatiyi, fedakarlıkla, ödün vermekle karıştırmamak gerekir.

Düzenli olarak başkalarının duygularını ve bakış açılarını kendilerininkinden üstün tutan kişiler boşluk veya yabancılaşma duyguları yaşayabilir ve yaygın anksiyete veya düşük seviyeli depresyon geliştirebilirler.

İnsanların empatisi tükenebilir mi?

İlk müdahale ekipleri, insani yardım çalışanları, doktorlar, terapistler, gazeteciler ve işleri gereği kendilerini başkalarının acılarına açan diğer kişiler son derece empatik olma eğilimindedir. Ancak, yardım ettikleri ya da hikayelerini kaydettikleri kişilerin kalp kırıklıklarını paylaşmaya başlayabilirler. Bu tür “duygusal kalıntılar” biriktikçe, kendilerini kapatabilir, tükenebilir ve kendilerini vermeye daha az istekli veya muktedir hale gelebilirler. Bunu önlemek için sık sık çalışmaya ara vermek, kendilerini topraklamak, hobiler ve rahatlama alanları yaratarak kendilerine kaliteli zaman ayırmak gerekir.

Empatlar genellikle son derece hassas ve başkalarının ihtiyaçlarına aşırı odaklanmış olarak tanımlanırlar. Diğer insanların yanında olmayı yorucu buldukları için yalnız kalmaktan fayda görebilirler. Çok empatik olan kişilerin manipülatif kişiler tarafından hedef alınma olasılığı daha yüksektir. Bu nedenle, tüm ilişkilerde sağlıklı sınırlar oluşturmak ve hem empatları hem de empat olmayanları tüketen “enerji vampirleri” ile ilişkilerin farkında olmak önemlidir.

Empati ve Mesleki Başarı

Başkalarıyla bağlantı kurabilmenin faydaları kişinin profesyonel hayatını da iyileştirir. Bu durum özellikle sağlık, eğitim, insan kaynakları ve sosyal hizmet gibi başkalarına yardım etmeyi merkeze alan ve her gün toplumun her kesiminden çok sayıda kişiyle etkileşime girilen mesleklerde daha belirgindir. Başkalarının duygularına ve bakış açılarına karşı duyarlı olmak, bu alanlarda çalışanların işlerinde daha etkili olmalarını sağlar.

Hastalarına karşı empati kuran psikolog, doktor ve hemşirelerin onlarla duygusal bir bağ kurma olasılığı daha yüksektir. Hastalar, endişelerinin duyulduğunu hissettiklerinde önemli kişisel ve tıbbi bilgileri daha rahat açıklar, verilen tavsiyelere uyarlar. Düzenli göz teması kurmak gibi sözel olmayan basit etkileşimlerin bile bir hastanın empati algısını ve buna bağlı sağlık sonuçlarını etkilediği bulunmuştur.

Eğitimde, empatik bir öğretmen, öğrenmeye elverişli, güvenli, ilgili ve kapsayıcı bir sınıf ortamını teşvik edebilecektir. Öğrencilerinin kişisel durumlarını anlamak için çalışabilir ve öğrencilerin öğrenmesine odaklanmayı kaybetmeden şefkatle yanıt verebilirler. Dahası, empatik öğretmenler öğrencilerine bu değeri ve beceriyi aşılayarak onları gelecekteki başarıları için hazırlayabilirler.

Bahar Erden

Uzman Psikolog/Çift-Aile-Çocuk ve Ergen Sorunları

Kaynaklar

Cleveland Clinic. Empathy fatigue: How stress and trauma can take a toll on you.

Hillis AE. Inability to empathize: Brain lesions that disrupt sharing and understanding another’s emotionsBrain. 2014;137(4):981-997. doi:10.1093/brain/awt317

PsychologyToday.com: Empathy