Alçakgönüllülük

Alçakgönüllülük hem içsel hem de kişiler arası ilişkilerde kendini gösteren, dikkate değer bir karakter gücüdür. İçsel boyutta kişisel hataların ve sınırlamaların farkındalığı ve bunu kabul etme yeteneği dahil olmak üzere, doğru bir benlik görüşünü içerir. Yani kendileri hakkında doğru bir görüşe sahiplerdir. Diğer bakış açılarına ve fikirlere açık olup, her şeyin değerini takdir ederler. Kişilerarası boyutta, alçakgönüllülük kendine odaklı olmaktan ziyade başkalarına yönelik bir ilişki duruşu içerir. Başarıları veya kişisel özellikleri ne kadar olağanüstü olursa olsun, bir kişi olarak özel muamele görmeyi beklemezler.

Alçakgönüllülük dışardan her zaman bir güç olarak görülmez, bazen bir zayıflık olarak düşünülür. Bazıları, alçakgönüllülüğün kendiniz hakkında düşük düşüncelere sahip olmak, düşük benlik saygısı ve güven eksikliği olduğuna inanır. Aslında tam tersidir, alçakgönüllülük, iyi iş çıkardığınız halde bununla övünmenize veya böbürlenmenize gerek olmadığını anlayacak özgüvene sahip olmaktır. Peki, nasıl davranışlar alçakgönüllülüğe işaret eder? 

  • Katı düşünce ve ahlaki yargılara aşırı kapılmamaya özen göstermek (iyi/kötü, doğru/yanlış )
  • Başka biri için neyin doğru/yanlış olduğunu bildiğimizi varsaymamak.
  • Kendi dünya görüşümüzü, fikirlerimizi ve/veya tercihlerimizi başkalarına empoze etmemek.
  • Başka bir kişi için veya başka bir kişi adına gerçekliği tanımlamamak
  • Kendi inançlarımızı ve eylemlerimizi kolayca gözden geçirmeye ve bunlara meydan okumaya, hatalarımızı ve kusurlarımızı kabul etmeye ve kabahatler için özür dilemeye istekli ve muktedir olmak.
  • Hoşgörü, empati ve işbirliği göstermek.
  • Farklılığa ve anlaşmazlığa tahammüllü olmak

Alçakgönüllü bir kişinin benlik kavramı, başkalarıyla anlaşması ile belirlenmez. Onlar için farklılık tehlikeye dönüşmek anlamına gelmez ve bu nedenle kimliklerine yönelik bir tehdit olarak görülmez.

Alçakgönüllülüğü Geliştiren Fikirler / Öneriler

  • Entelektüel ve felsefi esneklik – dünya siyah veya beyazdan çok daha gridir.
  • İnsan olmanın kusurlu ve savunmasız olmak anlamına geldiğini düşünün. Kendinizde ve başkalarında bu tür kusurları ve zayıflıkları kabul edin.
  • Şunlar için çabalamayı bırakın: (1) herhangi birine herhangi bir şeyi ‘kanıtlamak’, (2) herhangi birini herhangi bir şeye ikna etmek veya (3) insanları kendi düşünce tarzınıza getirmek. Bunu yapmak için çok az ihtiyaç var. Bu, başkalarını kontrol etmek için gizli bir girişim olur ve en iyisini bildiğinizi ve bir şekilde üstün olduğunuzu ima eder.

Bahar Erden

Uzman Psikolog ( Çift-Aile-Çocuk ve Ergen Sorunları)